31 Ekim 2010 Pazar

29. İSTANBUL KİTAP FUARI'NDA BİR BEBEK

bah ilk şiir kitabıyla Fuara katılacak olan amcamıza destek olmak üzere  İstanbul'a doğru yola çıktık. Saat 13:00'da İstanbul'daydık. Hava bir bahar günü gibi güneşliydi. Fuar saat 12:00'da Ertuğrul Günay tarafından açılmış, misafirler içeri çoktan alınmıştı.. 


Müthiş bir kalabalık vardı. Biz Fuara ulaşana kadar kitabını seçmiş, alışverişini yapmış, fuar alanından ayrılan bir çok kitapsever vardı.


Beyaz Balina Yayınlarının Taynikma yaratıcıları ile düzenledikleri etkinliğe katıldık ve bu anı fotoğrafladık


Büyük Üstad ATAOL BEHRAMOĞLU'NUN imza gününe katıldık. Bizi kırmadı ve kızımızla fotoğraf çektirmeyi kabul etti.


Amcamızın standına uğamadan olur mu? Zaten ona destek olmak için gelmedik mi? Kızımız amcasından imzalı kitabını daha önce almıştı. Bu defa kendimiz için bir kitap imzalattık.


Aytaç Öztürk ve ŞİRAZ GÖZLERİ
Yüreğinden taşan şiirlere kulak vermeye devam etmen dileğiyle...


Ve kızımın ilk kitabı...
Not: Fuar 30 Ekim-7 Kasım 2010 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde devam edecek.  


30 Ekim 2010 Cumartesi

CUMHURİYET' E YAKIŞIR KIRMIZI BEYAZ YELEK

MERHABALAR;

Minik penseslere çok yakışacak sevimli bir yelekle karşınızdayım. Yayınlamak için kızımın örgülerine bakıyorum da ne çok yelek örmüşüm... İşte bunlardan biri...



Yeleğimize 100 gr ip gidiyor.  Kenar oyları için de evdeki artık ipleden yararlanıldı. Yeleğimizi örmeye arkadan 65 ilmekle başlıyoruz. Yakayı ördükten sonra 15 ilmek keserek önleri örmeye başlıyoruz.


Göz kararı bebeğin kolu girecek kadar ördükten sonra, haroşa kısımları normal örüp, düz kısımları haroşa bölüme kadar örüp dönerek yuvarlaklığı sağlıyoruz. Düz bölümler 6 sıradan oluşuyor.



Düz bölümlerin geri dönüşlerinin oluşturduğu ajurları ipler ile süslüyoruz (dileyen kurdela kullanabilir) Ardından yeleğimizin çevresine oya örüyoruz. Oyaları örerken kol kısımlarını birleştiriyoruz. Yaptığımız minik çiçekleri ve ponponları ekledikten sonra yeleğimiz bebeğimizin kullanımına hazır oluyor.

27 Ekim 2010 Çarşamba

TAVŞANLI UYKU TULUMU



Bebeklerin üzerlerini açmaları annelerin en büyük problemlerindendir. Gece anneler sık sık kalkıp bebekleinin üzerlerini açıp açmadığını kontrol ederler. Bebeğim için ördüğüm, kullanmaya fırsat bulamadan küçülen ( bakalım kime kısmet olacak ? ) uyku tulumunu paylaşmak üzere karşınızdayım.


Uyku tulumumuzu örmeye kapüşon kısmından sarı renk ile başlıyoruz. Ardından ilmek sayısını arttırarak gövde kısmına geçiyoruz.

          

Gövde kısmını örerken bebeğimizi tulumun içine yerleştirmemizi kolaylaştıracak olan düğmeli kısmı yapıyoruz. Yeşil renge geçmeden önce tulumumuzu beş şiş yardımıyla bütün örmeye başlıyoruz ve yeşil rengi tamamladıktan sonra tulumun alt kısmını sık iğne ile birleştirerek, tulumumuzun örme işlemini tamamlıyoruz.  


Örme işleminden sonra, uyku tulumumuzu renklendirme işlemine geçiyoruz. Beğendiğimiz herhangi bir deseni sayısına göre yerleştirerek çarpı işi ile çalışıyoruz. Tavşan desenini, bir dergiden bulmuştum. (Derginin adını hatırlayamadığım için paylaşamıyorum). Deseni çalıştıktan sonra sap işi tekniği ile desenin çevresini, tavşanımızın bıyıklarını ve balonlarımızın iplerini yapıyoruz. 


Ardından çimlerimizin içine ve üzerine rengarenk çiçekler (Bu çiçekleri de beni takip edenler " KAPÜŞONLU YELEK" den hatırlayacaklardır) yaparak uyku tulumuzu tamamlıyoruz.  

Uyku tulumunu bebeğime giydiremeden kaldırınca,  uyku tutlumuna ihtiyaç doğdu. Örmeye üşenince ZEYLAND'dan satın aldım. Tesadüfe bakın ki onun üzerinde de tavşan var.


Not:  Bu tarz tulumlar uyku dışında küçük bebekleri bebek pusetlerine koyarken de kullanılabilir diye düşünüyorum. Çünkü battaniyeler eğer düğmeli ya da çıtçıtlı değilse, çok kullanışlı olmuyor .

26 Ekim 2010 Salı

FARFURLU PATİK

MERHABALAR;

Daha önce yayınladığım FARFURLU YELEK ŞAPKA VE PATİKLER' le birlikte ördüğüm, ama ancak fotoğraflayabildiğim patikleri paylaşmak şimdi kısmet oldu. Yapımı oldukça basit olan bu patik, farfur ip, kurdele ve çiçek düğmelerle süslenerek tamamlanıyor.

 

24 Ekim 2010 Pazar

UĞUR BÖCEKLİ ÇANTA

Çıkmasını beklediğimiz önemli testlerden bir tanesi olan Metabolik Tarama Testimiz cuma günü elimize ulaştı. Bebeğimde taranan tüm değerler normal çıktı. Bu testin olumlu çıkmasında dualarınızın önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum ve çok teşekkür ediyorum. Kasım'ın ilk haftası çıkacak test sonucundan sonra sonraki süreçte ne gibi testler yapılacak bilmiyorum, doktorumuz bizi yönlendirecek. Şimdilik evde fizyoterapistimizin verdiği basit egzersizleri yaptırıyoruz. İnşallah faydası olur.

Bu güzel haberin üzerine, bebeğime uğur getirmesini dilediğim küçük bir çantayı sizlerle paylaşmak istiyorum.


Yapımı oldukça basit çantamızın.  2 adet motiften oluşuyor. Motifimizi kırmızı ile 5 sıra daire biçiminde örüyoruz. Ardından 3 sıra beyaz ile örerken, motife altıgen şeklini veriyoruz.  Sonra yeşil ve sarı renklerle yaptığımız şekilleri aplike ile motifin üzerine monte ediyoruz. İki motifi birbirine oya ile birleştiriyoruz. Birleştirme işlemini yaparken altıgenini 4 kenarını birleştiriyoruz. Son olarak kola asma kısmını yaptığımız çantamız kullanıma hazır oluyor. 

18 Ekim 2010 Pazartesi

SÜSLÜ HIRKA (KIZIMIN İLK HIRKASI)

Kızımın ilk defa hastaneden  çıkarken giydiği şimdi hatıra kutusunda yerini alan (Tüm ilklerini saklıyorum...) beyaz hırkasını paylaşmak üzere karşınızdayım.


Kullanılan Malzemeler:

150 gr. Ören Bayan Dora Beyaz ip
1,5 Metre Organze Fırfır
1 Metre Kurdele 
5 Düğme 



Hırkamıza yakadan 86 ilmekle başlıyoruz. Lastik kısmını ördükten sonra ön biyeleri için ayırdığımız 7'şer ilmek dışındaki tüm ilmekleri örerken 1'er tane boş alıyoruz. Böylece tekli lastiğimiz çift lastik oluyor ve biyeler dışındaki ilmekler iki katına çıkıyor. Toplam 158 ilmeğe çıkıyoruz. Toplam 12 adet yaprak deseni oluşturuyoruz.  (6 Ön 6 Arka için) desenin bitiminde ajurlar yardımıyla her sırada 8'er ilmek arttırmaya devam ediyoruz. 


Kol için ilmek ayrıdıktan sonra önce kolları sonra gövdeyi örüyoruz. Kollarda 2 gövdede ise  6 desen kullanıyoruz. Örme işlemi bittikten sonra düğmeleri dikip, kurdele ve organze fırfırla süsleyerek kullanıma hazırlıyoruz. 

17 Ekim 2010 Pazar

FARFURLU YELEK, ŞAPKA VE PATİKLER

MERHABALAR;

Bebeğimin yeni doğduğu dönemlerde kullandığımız çok basit ama bir o kadar da sevimli bir modelle sizlerleyim yeniden...


Örgümüzde 100'er gr. Beyaz ve Pembe Kartopu ipe 1 yumak Farfurlu ip eşlik ediyor.  Yeleğe yakadan başlıyoruz. 7 sıra haroşo ördükten sonra Farfurlu iple devam ediyoruz. Göz kararı patik ve şapka için ayırdıktan sonra Farfur ipin tamamını yeleğe kullanıyoruz. Yeleğimizi pembe kurdele ve çiçek düğmelerle tamamlıyoruz. 


Şapkaya Farfurlu ip ile başlayıp, pembe iple devam ediyoruz. Göz kararı belli bir yüksekliğe gelince belli aralıklarla her sırada 4 ilmek azaltarak, şapkanın başa oturmasını sağlıyoruz.


Kalan beyaz ipimizi patik yaparak değerlendiriyoruz. Yaptığımız minicik patiklerimizi rokoko düğümünden yaptığımız çiçeklerle süsleyerek tamamlıyoruz. Pembe ve Farfur ipten bir çift patik daha yapmıştım ama resimlemeyi unutmuşum. En kısa sürede onları da paylaşmak dileğiyle....
Bu arada bebeğimin test sonuçları hala çıkmadı, evde bekliyoruz ve fizyo - terapistimizin verdiği egzersizleri yaptırıyoruz... Biz ve bizim bekleyen herkes, iyi sonuçlar alır inşallah ...

13 Ekim 2010 Çarşamba

KEDİCİKLİ TULUM

Bebeğimle ilgili test sonuçlarını evde telefon başında bekliyoruz. Beklemek çok zor ve insanın sabrını çok zorlayan bir durum. Bu süreçte bebeğimin fizyoterapi çalışmalarından kalan zamanda sizinle resimlerini çok önceden çekmiş olduğum bir örgüyü paylaşmak istedim. Aslında ben tayinimizin çıkmasını ve bu tulumu giyecek bebeği de o kadar çok bekledim ki... Sanırım ben dünya da "sabır"la sınanıyorum. Benim gibi tezcanlı biri için son derece zor bir sınav. Ama galiba sabretmeyi öğreniyorum.

                                

Doğubeyazıt'ta görev yaparken ve bebek hayali kurarken (yaklaşık 2 sene önce) yaptığım, aslında bir yaş için düşündüğüm ama ipimin azizliğine uğradığım (ancak iki yaşında giyebilir herhalde) bir tulum modeli ile yeniden karşınızdayım. Renkler fanatik Fenerbahçeli eşimin pek hoşuna gitmedi ama ben severek ördüm ve bebeğimin sağlığına kavuşup bu tulumu giyeceği günleri sabırla ve umutla bekliyorum.


Tulumumuzu örmeye bacak kısımlarından başlıyoruz. İp değiştiriken her sırada 3'er ilmek kaydırarrak verev desen oluşturuyoruz. Uygun bir uzunluğa gelince iki bacağı birleştirip, ön ve arkayı ayrı ayrı örüyoruz.  

 
Öne yukarı doğru verev deseni yapıyoruz
Arkaya ise aşağı doğru desen uyguluyoruz. Kol için eksiltme yapmadan düz kesiyoruz. ( Düşük Kol Kesimi) Yakada klasik bisiklet yaka kesimi yapıyoruz ve kolay giydirilebilmesi için sol omuza 4 adet düğme yeri bırakıyoruz.
Tulumun kollarını ekledikten sonra, yan kısımları da dikerek birleştiriyoruz. Tulumun yanlarını dikerken desenlerin birbirinin devamı olmasına dikkat ediyoruz. Ardından ön ve arka bacak aralarından ilmek çıkararak örüyoruz ve 7 adet düğme dikiyoruz.


Son olarak da kedi desenini işleyerek tulumumuzu tamamlıyoruz. Tulumun dilenirse, arka kısmı öne de getirilebilir ve uyku tulumu olarak da kullanılabilir.

10 Ekim 2010 Pazar

ŞAİR AMCASINDAN KIZIMA

GILLİK AYŞE 

(Az kaldı büyümene
Çabuk dön aramıza)

Şu altı aylık yaşında bebeğimiz / Ne badirelere
gebe kalmakta / Avucumuzda küçücük elleri
Canı ciğeri olmakta hepimizin / Toy bir şairin
yeğenisin sen / Bu yüzden öylesine güçlü
olmalı / Bu yüzden bizde kalmalısın / Sen Ayşe
Elif koktukça burnumuza / Ki hep öyle kok
Biz seninle kalacağız

Açılıp kapanacak gözlerimiz / Zaman geçmiş
olacak mutlulukla / Uçurtma uçuracağız birlikte
Eski kafayım ben uçurtmaları severim / Sen de
sevecek misin / Olsun / Beni sev yeter / Konuşmaya
ilk başladığında / Sana bir şiir ezberleteceğim
Şimdi biz sana dualar ediyoruz / Sen de büyüdüğün
zaman bize o şiiri okuyacaksın

Bundan yaklaşık bir ay kadar önce abim, üç yeğenine ithaf ettiği ve üç bölümden oluşan bir şiir kitabı çıkardı. "ŞİRAZ GÖZLERİ" ... Şiirle ilgili son paylaşımını da bu zor günlerde bize destek olmak için yeni blogunda yayınladı. Onun blogundan aynen yayınlıyorum ve bu zor günlerimizde esirgemediği desteği için çok teşekkür ediyorum. http://siirolmadanasla.blogspot.com/ Yüreğine sağlık abicim.

Ayrıca  blogundan ve ilgilenemediğim günlerimde benim blogumdan dua çağrısı yapan ve desteğini esirgemeyen gelinimiz FİLİZ PAŞALI'ya teşekkür ederim. http://filizinevi.blogspot.com/ Hepiniz iyi ki varsınız.

İYİ Kİ BÖYLE BİR AİLEM VAR.  SİZ VARKEN KENDİMİ ŞANSLI HİSSEDİYORUM....
Bu arada bebeğimle ilgili testler hala sonuçlanmadı. Şimdiye kadar yapılan testlerde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. EEG çektirmek için yarın yine İstanbul'a gidiyoruz. İnşallah olumlu sonuçlar alırız. Bizden dualarını ve desteğini esirgemeyen herkese teşekkürler... 

4 Ekim 2010 Pazartesi

1. BASAMAK TAMAM, DUALAR 2. 'YE .......

MERHABALAR...

Bizden dualarını eksik etmeyen herkese sonsuz teşekkürler ediyorum... Sizlerle duygularımı paylaşmak için ancak fırsat bulabiliyorum. Geçen hafta cumartesi günü bebeğimizi rutin aylık doktor kontrolleri için Çerkezköy'deki bir hastaneye götürdük. Daha önceki doktorumuz kilo almamasına rağmen bebeğimin gelişimine "normal" dediği için farklı bir çocuk doktoruna götürmeye karar verdik.

Rutin muayene esnasında bebeğimin başını henüz tutamadığını, kollarının da güçsüz olduğunu söylediğimde doktor şüphesinden bahsederek bize bebeğimizin bir üniversite hastanesinde, bir çocuk nöroloğu tarafından incelenmesinin daha doğru olacağını söyledi ve süreç böylece başladı.... O gün doktor bunları söylediğinden beri, dünya başıma yıkılmış olsa da bebeğim için güçlü olmaya, olumlu sonuç almak için dualar etmeye çalışıyorum. Bebeğime tanı kondu "Hipotonik İnfant". Fakat sebebi hala bulunamadı.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan testler ve MR'da herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Ancak Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılamayan iki önemli test daha var. Bu testlerin yapılması için İstanbul'a gideceğiz. Bu iki önemli testten olumlu sonuç alabilirsek bebeğimiz "fizyoterapi" ile sağlığına kavuşabilecekmiş...

İnşallah, her şey yolunda gider. Allah bebeğimi, -dünyalar güzeli kızımı- bana bağışlar... Dularınız, güzel dilekleriniz ve destekleyen yorumlarınız için sonsuz teşekkürler...

NOT: BU BLOGU OLUŞTURURKEN, ÖZEL HAYATIMI PAYLAŞMAMAYA KARAR VERMİŞTİM. ANCAK HEM DULARINIZA ÇOK İHTİYACIM OLDUĞU İÇİN HEM DE BENZER ŞEYLER YAŞAYAN İNSANLARLA PAYLAŞIM SAĞLAMASI İÇİN BLOGUM ÜZERİNDEN BEBEĞİMİN RAHATSIZLIĞINI PAYLAŞTIM. İLGİNİZE TEŞEKKÜRLER...