28 Eylül 2010 Salı

AYŞE ELİF İÇİN DUA EDER MİSİNİZ?

Böyle bir yazı yazacağım aklımın ucundan bile geçmezdi...İki gündür hastanedeyiz çünkü biricik kızımız Ayşe Elif'e "hipotonik infant" teşhisi kondu.Kızımızdaki bazı gelişme geriliklerinden şüphelenmiştik, düzenli olarak gittiğimiz doktorumuz bu durumun normal  olduğunu söylüyordu ama bizim içimiz rahat etmedi.Hafta sonu  başka bir doktora gitmeye karar verdik.Geç bile kalmışız aslında,hemen hastalıkla ilgili araştırmalara,tahlillere başlandı.Henüz olumsuz bir durumla karşılaşılmadı.Basit bir vitamin eksikliği de olabilirmiş,beyinsel bir bozukluk ta Allah korusun.Elimizden dua etmekten başka birşey gelmiyor,sizlerin de dualarına ihtiyacımız var.Küçük prensesimiz için dua ederseniz çok sevinirim.Allah kızımıza ve şifa bekleyen tüm hastalara acil şifalar versin...İnşallah bir sonraki yazımda sizlere müjdeli haberler verebilirim...

23 Eylül 2010 Perşembe

DALGALI JİLE, MİNİ HIRKA VE BALERİN PATİKLER

MERHABALAR, 
Hamileliğimin başlarında, henüz bebeğimin cinsiyeti belli bile değilken (kızım olacağı içime doğmuştu) örmüş olduğum bir bebek takımını tanıtmak üzere karşınızdayım. 


KULLANILAN MALZEMELER
100 gr. Ören Bayan Dora Turkuvaz İp
100 gr. Ören Bayan Dora Pembe İp
200 gr. Ören Bayan Dora Beyaz İp
3,5 Numara Şiş
4 Düğme
2 m. kadar Pembe Kurdele


Öncelikle jilemizden başlayalım. Jile etek ucundan 105 (yaklaşık) ilmekle, başlanıp iki parça halinde örülüyor. Jilenin etek ucunda 6 desen oluşturuluyor. Her desende 15 ilmek kullanılıyor. Tek sayı olmak koşuluyla desen daraltıp, genişletebilir.


Desen yapılırken, ön yüzden arttırılırken, arka yüzden eksiltilerek ilmekler dengeleniyor. 6. ve 7. dalga örülürken ilmekler hem önden hem de arkadan azaltılarak jilenin bel kısmına geliniyor. Jilenin bel kısmına gelindiğinde yaklaşık 60 ilmek kalıyor. (Dikildikten sonra saydım. 1-2 ilmeklik oynamalar olabilir)


Jilenin belden üst kısmı beyaz ile örülüyor. Ön ve arka 15 sıra örüldükten sonra kol için 10 ilmek haroşa örülüyor. 5'er ilmek kol kesimi yapıldıktan sonra, önde 22 ilmek yaka için haroşa örülüyor ve yaka önce ortadan 8, sonra yanlardan 2,1,1'er ilmek kesilerek yuvarlanıyor. Arka için de kol kesiminden 24 sıra sonra 22 ilmek haroşa örülüyor ve yaka tek seferde 16 ilmek kesilerek tamamlanıyor. Burada dikkat edilecek nokta arka askıları daha uzun örmek ve düğme için ilikleri unutmamak. Bu işlemlerden sonra pembe ip ile jilenin yakası ve kolları çerçeveleniyor, Rokoko düğümü ile de jilemizin önüne bir gül konduruluyor.

     

Sıra geldi mini hırkamıza... Hırka daha önce tanıttığım modeller gibi kol altına kadar bütün örülüyor. Hırkanın bedeninde 8 desen kullanılıyor. Ancak burada kullanılan desenler 13 ilmekten oluşuyor. Kol kesiminde ilmek eksiltilmeden düz örülerek yapılıyor. (desen bozulmasın diye böyle yaptım). Yaka oluşturulurken her iki taraftan da 8,2,1ilmek kesilerek yaka yuvarlanıyor. Yakaya sonradan ilmek çıkarılıp 6 sıra örülüyor. Hırkanın kolları jilede olduğu gibi 15 ilmeklik 2 desenden oluşuyor. Kol ilerledikçe desen genişletiliyor. Kol tamamlandığında desen 23 ilmeğe ulaşmış oluyor ve tek seferde kesiliyor.


Ve son olarak kız bebek takımımız balerin patiklerle tamamlanıyor. Patikler daha önce anlattığım robalı yelek modelinin patikleri gibi yapılıyor. Farkı tabanında sık iğne yerine 3'lü trabzan kullanılması ve taban kenarlarının oyalanması.

 

Örme işlemleri bitip, sıra sergilemeye gelindiğinde de kurdele ile hırkaya ve patiklere bir fiyonk, jileye ise bir kemer yapılıyor.... Örmek isteyenlere kolay gelsin.

21 Eylül 2010 Salı

SARI BEBEK TAKIMI

Annemin kızım için ördüğü bebek takımı ile karşınızdayım...


Takım NAKO-BEBE yününden 6 yumak kullanılarak 2,5 numara şiş ile örüldü. (Yakından triko gibi görünüyor.)


Hırka yakadan başlanıyor. Ön ve Arka toplam 16 yapraktan oluşuyor. Bu yaprakların 2,5'ar tanesi önlere, 3'er tanesi kollara ve 5 tanesi de arkaya ayrılıyor. Kollar ayrılmadan önce yaka kısmında yaklaşık 350 ilmek, gövdeye ayrıldıktan sonra yaklaşık 250 ilmek kalıyor. Annem ördüğü için yaklaşık değerler veriyorum. Örmek isteyen olursa daha ayrıntılı bilgiler verebilirim. 


Yelek de aynı şekilde örülüyor.


Pantolon iki bacak ayrı ayrı örülerek başlanıyor. Üst kısım bacaklar birleştirildikten sonra örülüyor.


Yelek ve pantolon birlikte bu şekilde görünüyor.
Bacakların yan kısımlarına ve gövdenin ön ve arka kısmına hırkada ve yelekte kullanılan desen kullanılıyor. Örülen parçalar tamamlandıktan sonra da tüm parçalar oya ve minik çiçekler ile süsleniyor.


Zannediyorum 2-3 yaş arasındaki bir bebek giyebilir.

YENİ PAYLAŞIMLARLA GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE..

17 Eylül 2010 Cuma

KAPÜŞONLU YELEK

MERHABALAR... 

Yaklaşık bir haftalık aradan sonra,  çok kullanışlı bir yelek modeli ile yeniden karşınızdayım. Yeleğin örgüsünde 100 gr. mavi ip, yaklaşık 75 gr. beyaz ip ile 50 gr. yeşil ip kullandım.

Ayrıca üzerindeki nakışlar için sarı, turkuvaz, mor, beyaz, pembe,turuncu iplerden azar azar kullandım.


Yeleğe 130 ilmek ve mavi renk iple başladım. Yeşil renge geçerken ilmek arttırmadım. Pirinç örgü yaparak yeşil renkli bölüme çim görünümü vermeye çalıştım. 18 sıra yeşil ile ördükten sonra, önlere beyaz, arkaya ise mavi renkle devam ettim. Koltuk altına kadar yeleği bütün ördüm. Koltuk altına gelince 31, 68, 31 ilmek olmak üzere 3 parçaya ayırarak önce arka, sonra önleri ördüm. Kollar için 5 (ön ve arka için ortak), 3, 2,1 ilmek kestim.


İlmek çıkarıp, kol kenarlarını tamamladıktan sonra omuzları diktim. Tekrar ilmek çıkardıktan sonra kapüşonu ördüm. Son olarak ön ve kapüşon kenarlarını ilmek çıkarıp yaptıktan sonra yeleği süsleme işine sıra geldi.


Yeleğin her iki önüne birbirine bakan iki civciv (eşime göre sarı kanarya), arkaya da rastgele çiçekler işledim.Kapüşona da bir çiçek kondurduktan sonra yeleği tamamladım.


Bu yeleği kızım şu an (yaklaşık 6 aylık) giyebiliyor. Nakışları da ilgilenenler için yakından çektim.
İlgilenenlere ve yapmak isteyenlere şimdiden kolay gelsin. Yorumlarınızı ve varsa sorularınızı bekliyorum...

12 Eylül 2010 Pazar

AYANİKOLA (HAGİA NİCHOLA) MANASTIRI

Manastır , Kıyıköy beldesi Pabuçdere yolu üzerinde güney yamaçta beldeye 700 metre mesafededir. Bizans dönemi (VI.-IX. Yüzyıl) kaya manastırların en iyi örneklerindendir.

Zemin katta kilise, daha aşağıda ayazma, üstte keşişlere mahsus bölümler bulunmaktadır. Kayalara oyularak yapılmış kademe halinde hücreler vardır.
Kuzey tarafta merdivenle ayazmaya inilmektedir. Kilisenin doğusunda ikinci bir giriş daha bulunmaktadır. Anadolu’daki dinsel mağara yapılara benzemekle birlikte özellikle duvarlara oyulmuş haç bezemeleriyle onlardan ayrılmaktadır.

Ayazmanın kutsal olarak nitelendiği ve burada hastaların şifalı kaynak sularıyla tüm dertlerinden kurtulduğuna inanılırdı. Yarım yuvarlak kubbeler sade başlıklı sütunlara oturmuş yapının ön kısmı yıkılmış, kayaların içindeki kısmı ise kabartmalarıyla eski dönemi yansıtmaya devam etmektedir.
XIX. Yüzyılda Rumlar tarafından kaya galerinin önü ahşap bir giriş ile tamamlanmış, ancak bu bölüm daha sonra ortadan kaldırılmıştır.


(Bu tarihi değer de malesef insanlarımızca talan edilmiştir. Manastır ile ilgili bilgileri Manastırın girişindeki tabeladan aldım.Ancak tabela zor okunuyordu. Tarihi değerimiz gibi tabela da talan edilmişti. )



KIYIKÖY GEZİSİ

Bayramda memlekete gidemedik. Biz de bayramın ilk gününü Kıyıköy'de geçirelim dedik. Kıyıköy Vize'ye bağlı ama Saray'a da çok yakın (yaklaşık 25km.) Kıyıköy tam bir turizm cenneti.
Yazın Saray'ın içi Kıyıköy'e giden yazlıkçılarla dolar. Yazın oldukça hareketlidir Kıyıköy. Havanın iyi olması ve bayram tatili nedeniyle yine kısa bir tatil yapmak isteyenlerle doluydu.
Denize giren azdı ama nehir kenarındaki çay bahçeleri hareketliydi. Yandaki  resimler Kıyıköy'ün Fener denen yerinden eşim tarafından çekildi.





Beldenin iki yakasını saran Kazandere ve Pabuçdere deniz bisikleti veya kayık ile tur atmak isteyenlere fırsat tanıyor. Dere kenarında olta balıkçılığı yapanlara rastlamak da mümkün. 



Ardından Kıyıköy'e gelip de Ayanikola Manastırı'na gitmeden olmaz dedik ve Manastır ziyaretine gittik.

6 Eylül 2010 Pazartesi

MERHABALAR.....

Küçük yaşlarımdan bu yana hep çeşitli el işleriyle uğraşır dururum. Uzun zamandır (2007'den beri) çalışmalarımı paylaşma istediğim olmasına rağmen kısmet doğum sonrası ücretsiz izin kullandığım günlereymiş. Herkese merhaba... Umarım paylaşımlarımı beğenirsiniz. Aranıza katılmaktan dolayı çok mutluyum..

TOSTOS


Bu oyuncağı net'te sörf yaparken gördüğüm kaplumbağalardan esinlenerek yaptım. Tabi ki kendi yorumumu katarak.

Kaplumbağanın üst artık ipleri kullanarak sık iğne ile yaptım.  
Alt kısım, bacaklar ve kafa içinse yaklaşık 100 gr. yeşil ip kullandım. Öncelikle ördüğüm üst ve alt parçayı birleştirdim. Ardından bacaklar ve başı tığ yardımı ile birleştirdim. Şapka ve kolye ile de bayan TOSTOS'un şıklığını tamamladım. Kaplumbağamızı yaparken dikkat edilmesi gereken nokta var. Birincisi üst parçayı biraz bombeli örmek. İkincisi ise doldururken elyafı iyi sıkıştırmak. Zira elyafı iyi sıkıştırmazsak Tostos hanım ayakta duramayabilir.

Umarım kızımın beğendiği bir oyuncak olursun.

ROBALI YELEK, BALERİN PATİK VE SAÇ BANDI

KULLANILAN MALZEMELER


50 GR. Sarı Ören Bayan Dora ip

50 GR. Mor Ören Bayan Dora ip

100 GR. Beyaz Ören Bayan Dora ip

3,5 Numara şiş

Kurdela ve 3 Adet düğme



Yeleği 140 ilmek ile başladım. Kol altına kadar bütün ördüm. Roba kısmına geldiğimde sırt kısmına ve önlere pililer yaparak ilmek sayısını azalttım. Ardından kolu ve yakayı kestim. Yeleğin ön biyeleri ve yakasını sonradan ilmek çıkararak ördüm. 


Yeleği süslemek için minik çiçekler örüp, çiçeklerin ortalarına basit Rokoko düğümü yaparak bitirdim. 


Kalan iplerle de patik ve saç bandı örerek hem ipleri değerlendirdim, hem de kızımın şıklığını tamamladım.



Patikler elips şeklinde bir taban yapılarak başlanıyor. Tabanı yaparken 22 zincir atarak başladım. Tabanın daha sert olması için sık iğne kullandım. 


6 sıra örüp ve belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra ipi değiştirip, 2'li trabzan örmeye başladım. 1. sırayı eksiltmeden ördüm. 2. sıradan itibaren patiğin ön kısmından sayıları azaltarak şekil verdim. Oya, kurdele ve çiçeklerle süsleyerek tamamladım.

Umarım beğenmişsinizdir. Yapmak isteyenlere kolay gelsin....

KIZIMIN ÇEYİZİ



ANNE olacağımı geçen yıl bu zamanlar öğrenmiştim. O günden bu yana hummalı bir çalışma içinde ailemize katılacak yeni birey için çalışmalara başladım. Bizim yörelerde “BEBEK ÇEYİZİ” derler. Bebek için yapılan hazırlıklar bebek mevlütü esnasında sergilenir. Yukarıdaki resim kızımın mevlütü esnasında kız kardeşimin çektiği bir kare. Zaman zaman sizinle kızıma ördüğüm cicileri paylaşacağım umarım beğenirsiniz.