Ayşe Elif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ayşe Elif etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Eylül 2012 Cumartesi

BAKICI SORUNSALI

MERHABALAR; Sevgili blog dostları;

Uzun zamandır kafamı kurcalayan bir konuyu paylaşıp fikirlerinizi almak istiyorum... Pazartesi günü göreve başlayacaktım ancak basında bolca yer alan bir konu duymuşsunuzdur mutlaka... Eş özrü atamaları ile ilgili sıkıntılar oldu ve atanamayan çoğunluktan biri de benim... Görevlendirme için koşturuyoruz, ancak tanıdığınız kimseler yok sa o da çok zor tabi... Blogumu takip edenler bilir, kızımın rahatsızlığı nedeniyle geldik Çorlu'ya zira daha önce görev yaptığımız ilçede maalesef fizyo-terapist yoktu. En kötü ihtimalle ücretsiz izne çıkacağım..İnşallah sorunumuz bir şekilde çözülür... Bu sorun çözülürse bizi daha başka bir problem bekliyor...

"BAKICI SORUNSALI" 


Bu güne kadar görev yapacağım okul, okul saatleri kesinleşemediği için maalesef net bir bakıcı da belirleyemedik.. Bakıcı işini kesin olarak halledene kadar babaannemiz ve dedemiz idare edecekler.. Bakıcı ile ilgili kafamda oluşan bir kaç şey var ancak sizden ricam bakıcı alırken dikkat ettiğiniz konuları paylaşıp, bana yardımcı olmanız... 

Bu güne kadar babaanne, dede, anneanne, dede idare ettik ama onların da sağlıkları rahatsız bir bebeğe bakmaya müsait değil. İzne ayrılmak istiyorum esasında ama rahatsız bir bebeğin bakım masrafları da az değil.. Fikirlerinizle ve dualarınızla bana yardımcı olursanız çok sevinirim...

SEVGİLER..

NOT: Siz bu satırları okurken biz de kızımın kontrolleri için İstanbul'a gidiyor olacağız... İnşallah güzel haberlerle döneriz... 

Görsel netten alıntıdır...

22 Mayıs 2012 Salı

GECİKMİŞ DOĞUM GÜNÜ FOTOĞRAFLARI

MERHABALAR Sevgili Dostlar, 

Güzel kızımız 29 Mart 2010'da dünyaya gözlerini açtı. Doğum gününü de 31 Mart da kutlamıştık. Fakat araya giren hastane olayları, bozulan moraller,hastane nedeniyle  travmatik bir dönem geçiren kızımın ilgi beklentisi fotoğrafları paylaşmama izin vermemişti. 

Geç de olsa AYŞE ELİF'imizin Doğum günü fotoğrafları.... 


Doğum günü masamız...


Çatal ve bıçaklarımız..


Peçetelerimiz... Hatırlarsanız peçete halkalarımı da bir blog çekilişinden kazanmıştım.. Arkadaşıma buradan tekrar teşekkür ediyorum.. Keyifle kullanıyorum.  


Masamızın Sultanı...
Ev yapımı doğum günü pastamız... ( Kızımın doğum gününde her şeyi  kendim yapmaya çalıştım..)


 Şekerli kurabiyelerimiz...


Baklava yufkasından yaptığım peynirli böreklerimiz... 


Tuzlu, mahlepli kurabiyelerimiz...


Anneanene yapımı özel turşularımız... 


Acı biber turşuları da anneannemizden..



Her ne kadar doğum gününü kutladıktan sonraki pazartesiden itibaren 3 hafta hastane geçirmiş olsak da, inşallah yeni yaşı kızım ve bizim için bir önceki yılı aramadığımız güzellikte geçer... 

SEVGİLERİMLE...

15 Nisan 2012 Pazar

HASTANE MACERAMIZ ŞİMDİLİK BİTTİ...

MERHABALAR,

SEVGİLİ DOSTLAR,...

Kızımın hastaneye yatışıyla verdiğimiz araya son veriyorum, şimdilik... Yaklaşık 2 aydır bekliyorduk tek kişilik odanın boşalmasını... Kızımın enfeksiyon riski fazla olduğu için Doktorumuz Prof. Dr. Nur AYDINLI, böyle uygun görmüştü. 


2 Nisan Pazartesi doktorumuzun asistanının telefonuyla düştük yollara... Kızımın rutin testleri tekrar edildi. Bunun yanında 2 farklı doktordan, Prof. Dr. Mübeccel DEMİRKOL ile Prof.Dr. Hülya KAYSERİLİ'den de fikir alındı. Onların istekleri doğrultusunda istenen tetkikler de yapıldı.. Ancak bazılarının sonucunun çıkması için 1 ay gibi uzun bir süreye ihtiyaç var.. Kızımla ilgili istenecek başka tetkik olursa, yine bize hastane yolları görünecek..  



Hastanede kaldığımız sürede Cerrahi Mono blok'un 2. katında kaldık. Çocuk binası belirsiz bir süreye kadar boşaltılınca Monoblok'un iki katı yaklaşık 1 yıldır Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalına hizmet veriyor.. Basından duymuşsunuzdur Çapa ile ilgili bir sürü proje üretilip duruyor.. İnşallah biz ve bizim gibi pek çok hasta mağdur edilmeden bu süreç atlatılır...  


Hastanede bulunmanın yarattığı stresin yanında çocukları mutlu etmek onlara moral vermek için bir proje ile karşılaşmak da çok güzeldi. Aslında bir önceki kalışımızda rastlaşmıştık SEVGİ DOKTORLARIYLA...Fotoğrafları olmadığı için paylaşamamıştım.. THEDORA SEVGİ DOKTORLARI, Semiha Şakir Vakfının Hastanedeki çocuklara moral vermek amacıyla desteklediği bir proje.. Bizi ziyarete Dr. PİNKY geldi.. Balonlarıyla hediyeleriyle... Kendilerine buradan teşekkür ediyorum..


Hastanede bulunduğumuz süre içerisinde Kızımdan ilgisini esirgemeyen Prof. Dr. NUR AYDINLI'ya (Sizi karşımıza Allah Çıkardı, İYİ Kİ VARSINIZ....) ,Nur Hanımın ricasını kırmayarak kızımı görmeye gelen, Prof. Dr. Mübeccel DEMİRKOL'a ve Prof. Dr.Hülya KAYSERİLİ'ye.. Uzman pedagog  Sunay Aktaş'a, başta Hafize Hemşire olmak üzere tüm hemşire ve personele sonsuz TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM..

Bu arada ben yokken blogumla ilgilenen FİLİZİNEVİ'nin sahibesi Filiz Paşalı'ya, yorumlarıyla dualarıyla beni yalnız bırakmayan siz blog dostlarıma da TEŞEKKÜR EDERİM... 

GÜZEL BİR HAFTA GEÇİRMENİZ DİLEĞİYLE...

SEVGİLER...

3 Nisan 2012 Salı

HASTANEDEYİZ...

Herkese merhabalar!

Ben filizinevi.blogspot.com blogunun yazarı Filiz,bu yazıyı görümcem Emine yerine yazıyorum.Kendisi şu anda kızı Ayşe Elif'in tedavisi amacıyla İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde...Hastanede oda boşalmasını bekliyorlardı zaten bir süredir.Doktorları yer açıldığını söyleyince dün öğleden sonra apar topar İstanbul'a gittiler.Kontrollerin haftasonuna bitmesi bekleniyor.O zamana kadar hastanedeler yani.Emine bu yazıyı yazmamı rica etti benden.Sizlere çok selamı var ve hepinizden biricik kızı Ayşe Elif'in sağlığına en kısa zamanda kavuşması için dua bekliyor.Dualarımız seninle Ayşe Elif...İnşallah bir an önce iyileşirsin canım benim...

Ayrıca hediyeleşme etkinliğine katılan Emine,hediyesini sahibine henüz gönderemediğini belirtti,biraz gecikme olabilir haliyle...

29 Mart 2012 Perşembe

2 YIL ÖNCE BUGÜN..

2 Yıl önce bugün saat 13:15'te almıştım seni kucağıma doğumhanede... Yorgun ve sancılı saatlerin ardından... Doğumhanenin serinliğine inat sıcacıktın ve hastane odalarının tedirgin edici kokusuna inat mis gibi kokuyordun.. CENNET GİBİ KOKUYORDUN...



Her şey güzeldi... Artık tam bir aile olmuştuk... Mutluyduk... Bir daha belki hiç olamayacağımız kadar mutlu...


Büyüyordun yavaş yavaş... 


Yol alıyordun hissetmeye başladığımız ama sana  konduramadığımız zor günlere...


Altı aylıktın İstanbul, Edirne tıp fakülteleri arasında koşturmaya başladığımızda...


2 yaşındasın ve hala koşturuyoruz güzel kızım...hastane, fizyo-terapi arasındaki zor, bazen umut verici bazen yorucu yola...


Bazen umudumu yitirsem de kulağına fısıldıyorum... "HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK"diyorum...


Evet bebeğim... Zor bir yol yürüdüğümüz.. Bilmediğimiz bir düşman kılıç savurduğumuz... Ama inan "HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK..."


Ve ben sana bir deniz masalı anlatacağım.... SEN İYİ OLDUĞUNDA...mutluluğumuz üzerine çöken KARA BULUT KALKTIĞINDA...

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN KIZIM..

HEP YANIMIZDA VE HEP BİZDE KAL...

SENİ ÇOK SEVEN.. (SENİ HİÇ BİR ŞEYİ YA DA KİMSEYİ SEVEMEYECEĞİ KADAR SEVEN) ANNEN VE BABAN..

19 Mart 2012 Pazartesi

NE ZAMAN BİTECEK DİŞ ÇIKARMA ÇİLESİ....

MERHABALAR SEVGİLİ DOSTLAR, 

Bildiğiniz gibi yakında 10 gün sonra 2 yaşına girecek olan bir kızım var... Kızım uzun uğraşlardan, ateşlenmelerden ve huzursuzluklardan sonra (damakları o kadar acıdı ki, o gün bu gündür biberon kullanmıyor..) 11 aylıkken ilk dişlerini çıkarabildi.. Ama bir türlü bitemedi diş çıkarma çilemiz.. Her yeni dişle birlikte yeniden başlıyor sıkıntılarımız.... 

 

Ağzında azılarla birlikte bir sürü diş var.. Şimdi de üst köpek dişlerini çıkarmaya çalışıyor.. Uykusuz ve ateşli geceler.... huzursuz sürekli ağlayan bir bebek... İnşallah en kısa sürede çıkarır da şu dişleri rahatlarız... Allh'tan diş jeli yetişiyor imdada.. Kısa süreliğine olsa da ...

GÜZEL BİR HAFTA GEÇİRMENİZ DİLEĞİYLE...

SEVGİLER...


NOT: Görsel netten alıntıdır. 


Kitap blogum KİTAPLARIM OLMADAN ASLA' da ... UYUYANA KADAR - S.J. WATSON İLGİLENENLER BURAYA..

27 Şubat 2012 Pazartesi

ÇAY SAATİ MÖNÜSÜ

MERHABALAR, 

Sevgili blog dostlarım ve bloguma yolu düşen herkes.....

Yoğun iş hayatı, Ayşe Elif'in yoğun ders programı maalesef çok sevdiğim bloguma zaman ayırmama engel oluyor.. Sömestr tatiline umut bağlamıştım ama tatil de blog anlamında verimli geçmedi.. İstediğim kadar paylaşım yapamadım.. Bu nedenle kusuruma bakmayın.. 

Gelelim çay saati mönümüze 

İlk olarak Gül kurabiyeden başlayalım...


Malzemelerimiz:

1 paket margarin
2 yumurta
1 su bardağı pudra şekeri
2 su bardağı nişasta
Kabartma tozu ve vanilya (1 paket damala sakızlı, 1 paket sade)
Damla çikolata

Oda sıcaklığındaki vanilya hariç tüm malzemeleri yoğurarak, yumuşak ama ele yapışmayan bir hamur elde ediyoruz. Elde ettiğimiz hamuru 2 parçaya ayırıyoruz. 

Damla sakızı aromalı vanilya ile karıştırdığımız bölümden "GÜL KURABİYE",  içerisine damla çikolata ve vanilya kattığımız kısımdan ise yuvarlak kurabiye yapıyoruz. 


Gül kurabiye yapmak için önce oklava yardımıyla kalınca bir hamur açıyoruz.. Çay bardağı ile kestiğimiz 3 parçayı uçları birbirinin üzerine gelecek biçimde birleştirip, kendi çevresinde rulo yapıp ortadan bıçakla kesiyoruz.


Yağlı kağıt yerleştirdiğimiz tepsimize yerleştirip 175 derecelik fırında 30 dakika kadar (hafif pembeleşinceye kadar) pişiriyoruz.. 

Damla çikolatalı kurabiyelerimizi ise 200 derecelik fırında yarım saat kadar pişiriyoruz.. 


TUZLU MAHLEPLİ KURABİYE

2 yumurta (1 tanesinin yarısı üstleri için ayrılacak)
125 gr. margarin
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı mahlep
1 yemek kaşığı şirke
Aldığı kadar un

ÜZERİ İÇİN;
Susam ve çörek otu


Önce sıvı malzemeleri karıştırıyoruz..Ardından tuz, şeker ve un ile elenmiş unu azar azar ekliyoruz.. Ele yapılmayan yumuşak bir hamur elde ediyoruz.. Tüm hamuru önce şeritler halinde şekle sokuyoruz..  


Ardından burgu yaptığımız şekli birbirinin altına katlayarak şekil veriyoruz.. Üzerine yumurta sürüp, susamladıktan sonra 200 derecelik fırında 30- 40 dakikada pişiriyoruz. Ve çayımıza eşlik edecek çıtır çıtır kurabiyeler elde ediyoruz.. 

Bu arada blogumda çok sıklıkla yer vermesem de Kızımın sağlık durumu şimdilik iyiye gidiyor.. 


Uygulanan Fizyo- terapi programı ve evde yapılan takviyelerle kızımın kas gücü artmaya başladı.. Şu an destekli oturuyor ve bir kaç saniye de olsa desteksiz oturmayı başarıyor.. İstanbul Üniversitesi'nde oda boşalır boşalmaz tetkiklerin tekrarı için hastaneye yatacağız.. Bu güne kadar KIZIMA dualarını ve iyi dileklerini esirgemeyen tüm dostlara teşekkürler..

GÜZEL BİR HAFTA GEÇİRMENİZ DİLEĞİYLE..

SEVGİLER..

Not: Kızımın Üzerindeki tulum için.. KEDİCİKLİ TULUM...

29 Ocak 2012 Pazar

BEBEK KUTUSU

Merhabalar, sömestr tatilini, kar tatiline döndüren zemheri günleriyle tatilimizi devam ettirirken, ancak fırsat bulabiliyorum yazmaya.. Okul tatil olsa da koşuştuırma bitmiyor ne yazık ki.. Geçtiğimiz yaz annem kızımın dolapları için kapitoneden örtüler dikmişti. Artan parçaları da değerlendiririm diye bana getirmişti. Ben de fırsattanistifade değerlendirdim. Ayakkabı kutusundan kızımın dolabına özel eşyalarını koymak için bir "BEBEK KUTUSU" yaptım... 


Başlangıçta niyetim kapitoneden yapmak değildi.. Ancak dolapla uyumlu olması için bu şekilde kaplamaya karar verdim  kutuyu.. Geniş bir kutu yapmak istediğim için çizme kutusu seçtim..


Öncelikle kapağını kapladım... Kapağın uç kısımlarını geniş beyaz kurdeleyi ikiye katlayarak, sabitledim. 


Kaplama işinden kutumuzun alt tabanı da nasibini aldı... 


Kapağımız bir fiyonk ve sık sık kullanmaktan vazgeçemediğim katlamalı güllerle süslendi. 


İçerisine kızımın mevlüt gelinliği ile 1. yaş gününde giydiği krem rengi gelinliği özenle yerleştirildi. 


Saç bandımızın fiyongu çekilişte kazandığım peçete yüzüklerinin hediye paketinden.. Geri dönüşümden vazgeçmiyoruz  :) 


Küçük güllerden yapılan taç amcamızın hediyesi.. 


Kutumuz dolaba yerleştirilmeye ve kullanılmaya hazır artık...


Güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle..

SEVGİLER..


19 Haziran 2011 Pazar

BEBEĞİMİNDEN SON HABERLER VE GEÇ KALMIŞ TEŞEKKÜRLER....

Merhabalar  Sevgili  Dostlar...
Pazartesi tetkik amaçlı hastaneye yatmak üzere, gittiğimiz İstanbul'dan cuma günü geri döndük. Hastanede bulunduğumuz 5 gün boyunca bebeğime daha önce yapılan tektikler tekrarlandı. Çıkan test sonuçlarımızın tamamı olumluydu. Haftaya ve bir ay sonraya çıkacak test sonuçlarımız var. İnşallah onlar da olumlu çıkar. Doktorumuz Prof. Dr. Nur Aydınlı bebeğimizin iyiye gittiğini söyleyerek ayrıca bizi çok mutlu etti. 

Hastanede bulunduğumuz süreçte bebeğimizle yakından ilgilenen başta Prof. Dr. Nur Aydınlı olmak üzere, tüm İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi, Çocuk Nörolojisi bölümü personeline bebeğim adına çok teşekkür ederim. 
   


Bu arada bugün "BABALAR GÜNÜ"ydü. Hastane günlerinden kalma yorgunlukla biraz sönük geçmesine rağmen her şey çok güzeldi. Uzun zamandan beri ilk defa Babalar Günü'nde babamla birlikte olma fırsatı yakaladım. Bu beni çok yansıtamasam da (UFAKLIKLA ZİHNİM ÖYLE DOLU Kİ...) beni çok mutlu etti.

En büyük çatışmaları, babamla yaşasam da  onun yeri kalbimde bambaşkadır. Hele göreve ilk başladığım Ağrı Doğubayazıt'ta aynı otel odasını paylaştığımız, sıkıntıdan kendini yemek yapımına, ev işlerine adadığı günleri hiç unutamam.... Ben rahatsız oluyorum diye radyosuz uyumaya, sigarasız yaşamaya bile alışmıştı.... Emeklilik günlerinin keyfini yaşamak yerine -30 dereceyi bile bulan soğuk günlerde termofora sarılarak uyumaya bile razı olmuştu....Biraz geç kalmış olsam da herşey için çok teşekkür ederim babacığım....

Aslında söylenecek öyle çok şey var ki....Şimdilik sadece BABALAR GÜNÜN KUTLU OLSUN, SENİ ÇOK SEVİYORUM, ALLAH SENİ BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN.....

Bir baba daha var ki tanıdığım, hayat arkadaşım....Bu zor süreçte hastane banklarında saatlerini geçiren, gece uyumadığı zaman benimle birlikte bebeğimizle ilgilenen.... Senin de BABALAR GÜNÜN KUTLU OLSUN SEVGİLİM.... SEN ÇOK İYİ BİR BABASIN.... Benimle ve kızımla paylaştığını her şey için teşekkürler.....

Bir de blog dostlarım var ki, teşekkürü borç bildiğim....Beni ve kızımı tanımadıkları halde dualarını ve desteklerini esirgemeyen... SİZLERE DE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM SEVGİLİ DOSTLAR... İYİ Kİ VARSINIZ!...

HERKESE MUTLU HAFTALAR!....

NOT: Foto netten alıntıdır...

12 Haziran 2011 Pazar

BEKLENEN TELEFON GELDİ....

Bugün öğleden sonra doktorumuz aradı ve pazartesi günü saat 10:00'a kadar yatış işlemlerimizi yapmamızı istedi.. Yarın sabah İstanbul yolcusuyuz.... İnşallah herşey yolunda gider....Destekleriniz için çok teşekkkür ederim...


SEVGİLER...

Mutlu haftalar...



11 Haziran 2011 Cumartesi

HALA BEKLEMEDEYİZ.... GERGİNLİK HAT SAFHADA....

MERHABA SEVGİLİ DOSTLAR!...

Yaklaşık 3 haftadır İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde kızım için yatak boşalmasını bekliyoruz. Bu konudan size bahsetmiş, dualarınızı istemiştim. En son pazartesi günü doktorumuz sabah yapacağı visitte hastalardan birini taburcu etmeyi düşündüğünü söylemişti.

Itf Logo Buyuk

Biz de salı günü yola çıkmak üzre hazırlanmıştık, ancak acil gelen bir hastanın boşalan odaya alınmasıyla, bekleyişimiz devam ediyor ne yazık ki... .. Allah'tan salı günü telefon etmeden yola çıkmamıştık.... En son zamanlanmış bir post hazırladıktan sonra bloguma girmemiş, blogumun yönetimini eşime bırakmıştım....O kadar moralim bozuktu ki kız kardeşim ve eşim bu süreçte blogumdaki yorumları yayınladılar, kazandığım ödül için adres verdiler... sağ olsunlar....

Ben de ancak bugün bloguma girecek gücü kendimde buldum. Telefon başındaki bu bekleyiş ruh sağlığımı olumsuz etkiledi ne yazık ki....Bu bekleyişten sonra bir de hastanede yapılacak testlerin sonuçlarını beklemek var ki.. Bu bekleyiş daha yorucu... Yurt dışına giden biyopsi sonuçları bile daha yeni geldi..(1 şubat günü gönderilmişti..) Allah'tan sonuçlar olumlu geldi de biraz rahatladık...

Yorumlarınız ve dualarınız için çok teşekkür ederim sevgili dostlar....Yorumlarınızı göz yaşları içinde okudum ve çok mutlu oldum. Beni ve evladımı hiç tanımadığınız halde yürekten dua ettiğiniz için teşekkür ederim. Bizim için dua eden herkese sonsuz teşekkür ediyor ve tüm dileklerinizin kabul olması için dua ediyorum.

İnşalalh acil gelen hasta bir an önce şifa bulur da biz de en kısa sürede hastaneye yatıp, testlerimizi yaptırabiliriz. . Siz destek oldukça, hem mutlu oluyorum hem de kızımın iyileşeceğine olan inancım artıyor.

Çok teşekkür ederim.... 


Benim durumumu ve duygularımı en iyi Yılmaz Güney' anlatıyor diye düşündüğüm için bu şiiri sizlerle paylaşmak istedim.

MUTLU OLMA ŞANSI

Hayat bize mutlu
olma şansı vermedi sevgili,
biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk...
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı.
Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak.
Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili...
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...
Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın...

Sonsuz sevgiler..... Mutlu Hafta sonları....

7 Haziran 2011 Salı

BEBEĞİMİN DUALARINIZA İHTİYACI VAR....


MERHABALAR,

Sizlerle daha önce paylaştığım gibi bebeğimin henüz sadece ön teşhisi konmuş ve sebebi henüz bulunamamış bir rahatsızlığı var... (HİPOTONİ=KAS GEVŞEKLİĞİ ) Bu hafta içi hastaneye yatmak için telefon bekliyoruz... Tüm testler ve MR tekrarlanacak.. Hastalığını iç organlara hasar verip vermediği araştırılacak... Lütfen bebeğim için Dua eder misiniz?... Bloguma uğrayamazsam ve sizlere yanıt veremezsem lütfen beni mazur görün...
Sevgiler ..


8 Mayıs 2011 Pazar

TEŞEKKÜRLER KIZIM...


Hayatıma girerek, bana "ANNELER GÜNÜ" gibi çok güzel ve anlamlı bu günü armağan ettiğin için teşekkür ederim kızım..

28 Mart 2011 Pazartesi

HOŞGELDİN VE İYİ Kİ GELDİN KIZIM....

MERHABALAR,

Geçen yıl 29 Mart Pazartesi günü saat 13:15'de açtın gözlerini dünyaya.... Kucağıma aldığımda sıcak ve yumuşak aynı zamanda çığlıklarıyla doğumhaneyi çınlatan bebeğe ilk söylediğim gibi bebeğim... 

HAYATIMA HOŞ GELDİN... İYİ Kİ GELDİN KIZIM...

NOT: Bloguma Google'nin "önbellek" özelliğini kullanarak çok kısa süre girebiliyorum.... blogularını ziyaret edemediğim, ihmal ettiğim tüm blog dostlarımdan özür diliyorum......Sevgiyle kalın... İnşallah en kısa sürede bloglara ulaşım sorunumuz çözülür.....

10 Ekim 2010 Pazar

ŞAİR AMCASINDAN KIZIMA

GILLİK AYŞE 

(Az kaldı büyümene
Çabuk dön aramıza)

Şu altı aylık yaşında bebeğimiz / Ne badirelere
gebe kalmakta / Avucumuzda küçücük elleri
Canı ciğeri olmakta hepimizin / Toy bir şairin
yeğenisin sen / Bu yüzden öylesine güçlü
olmalı / Bu yüzden bizde kalmalısın / Sen Ayşe
Elif koktukça burnumuza / Ki hep öyle kok
Biz seninle kalacağız

Açılıp kapanacak gözlerimiz / Zaman geçmiş
olacak mutlulukla / Uçurtma uçuracağız birlikte
Eski kafayım ben uçurtmaları severim / Sen de
sevecek misin / Olsun / Beni sev yeter / Konuşmaya
ilk başladığında / Sana bir şiir ezberleteceğim
Şimdi biz sana dualar ediyoruz / Sen de büyüdüğün
zaman bize o şiiri okuyacaksın

Bundan yaklaşık bir ay kadar önce abim, üç yeğenine ithaf ettiği ve üç bölümden oluşan bir şiir kitabı çıkardı. "ŞİRAZ GÖZLERİ" ... Şiirle ilgili son paylaşımını da bu zor günlerde bize destek olmak için yeni blogunda yayınladı. Onun blogundan aynen yayınlıyorum ve bu zor günlerimizde esirgemediği desteği için çok teşekkür ediyorum. http://siirolmadanasla.blogspot.com/ Yüreğine sağlık abicim.

Ayrıca  blogundan ve ilgilenemediğim günlerimde benim blogumdan dua çağrısı yapan ve desteğini esirgemeyen gelinimiz FİLİZ PAŞALI'ya teşekkür ederim. http://filizinevi.blogspot.com/ Hepiniz iyi ki varsınız.

İYİ Kİ BÖYLE BİR AİLEM VAR.  SİZ VARKEN KENDİMİ ŞANSLI HİSSEDİYORUM....
Bu arada bebeğimle ilgili testler hala sonuçlanmadı. Şimdiye kadar yapılan testlerde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. EEG çektirmek için yarın yine İstanbul'a gidiyoruz. İnşallah olumlu sonuçlar alırız. Bizden dualarını ve desteğini esirgemeyen herkese teşekkürler... 

4 Ekim 2010 Pazartesi

1. BASAMAK TAMAM, DUALAR 2. 'YE .......

MERHABALAR...

Bizden dualarını eksik etmeyen herkese sonsuz teşekkürler ediyorum... Sizlerle duygularımı paylaşmak için ancak fırsat bulabiliyorum. Geçen hafta cumartesi günü bebeğimizi rutin aylık doktor kontrolleri için Çerkezköy'deki bir hastaneye götürdük. Daha önceki doktorumuz kilo almamasına rağmen bebeğimin gelişimine "normal" dediği için farklı bir çocuk doktoruna götürmeye karar verdik.

Rutin muayene esnasında bebeğimin başını henüz tutamadığını, kollarının da güçsüz olduğunu söylediğimde doktor şüphesinden bahsederek bize bebeğimizin bir üniversite hastanesinde, bir çocuk nöroloğu tarafından incelenmesinin daha doğru olacağını söyledi ve süreç böylece başladı.... O gün doktor bunları söylediğinden beri, dünya başıma yıkılmış olsa da bebeğim için güçlü olmaya, olumlu sonuç almak için dualar etmeye çalışıyorum. Bebeğime tanı kondu "Hipotonik İnfant". Fakat sebebi hala bulunamadı.

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılan testler ve MR'da herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Ancak Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapılamayan iki önemli test daha var. Bu testlerin yapılması için İstanbul'a gideceğiz. Bu iki önemli testten olumlu sonuç alabilirsek bebeğimiz "fizyoterapi" ile sağlığına kavuşabilecekmiş...

İnşallah, her şey yolunda gider. Allah bebeğimi, -dünyalar güzeli kızımı- bana bağışlar... Dularınız, güzel dilekleriniz ve destekleyen yorumlarınız için sonsuz teşekkürler...

NOT: BU BLOGU OLUŞTURURKEN, ÖZEL HAYATIMI PAYLAŞMAMAYA KARAR VERMİŞTİM. ANCAK HEM DULARINIZA ÇOK İHTİYACIM OLDUĞU İÇİN HEM DE BENZER ŞEYLER YAŞAYAN İNSANLARLA PAYLAŞIM SAĞLAMASI İÇİN BLOGUM ÜZERİNDEN BEBEĞİMİN RAHATSIZLIĞINI PAYLAŞTIM. İLGİNİZE TEŞEKKÜRLER...

28 Eylül 2010 Salı

AYŞE ELİF İÇİN DUA EDER MİSİNİZ?

Böyle bir yazı yazacağım aklımın ucundan bile geçmezdi...İki gündür hastanedeyiz çünkü biricik kızımız Ayşe Elif'e "hipotonik infant" teşhisi kondu.Kızımızdaki bazı gelişme geriliklerinden şüphelenmiştik, düzenli olarak gittiğimiz doktorumuz bu durumun normal  olduğunu söylüyordu ama bizim içimiz rahat etmedi.Hafta sonu  başka bir doktora gitmeye karar verdik.Geç bile kalmışız aslında,hemen hastalıkla ilgili araştırmalara,tahlillere başlandı.Henüz olumsuz bir durumla karşılaşılmadı.Basit bir vitamin eksikliği de olabilirmiş,beyinsel bir bozukluk ta Allah korusun.Elimizden dua etmekten başka birşey gelmiyor,sizlerin de dualarına ihtiyacımız var.Küçük prensesimiz için dua ederseniz çok sevinirim.Allah kızımıza ve şifa bekleyen tüm hastalara acil şifalar versin...İnşallah bir sonraki yazımda sizlere müjdeli haberler verebilirim...