13 Ocak 2011 Perşembe

SONUNDA BİTİRDİM.....


Uzun süre önce başladım. Orhan Pamuk'un Kar Romanına... Öyle uzun oldu ki... Araya öyle şeyler girdi ki, bir türlü bitiremedim dikkatimi verip... Sonunda bitirdim... Ama bir kitabı bitirmenin huzurunu yaşayamadım bir türlü..., kafamdaki soru işaretlerinden dolayı...En merak ettiğim de kitapta adı geçen 19 şiir... Keşke Orhan Pamuk adı geçen şiirlerin olduğu bir de şiir kitabı çıkarsa....Sonuç olarak severek okudum.. Doğubayazıt'ta görev yaptığım için tanıdık gelen bazı ayrıntılar vardı...


Olaylar Kars ilinde geçmektedir. Bir gazetede köşe yazarlığı yapan ve ünlü bir şair olan Kerim Alakuşoğlu (kitabın bütününde ondan “Ka” olarak bahsediliyor) Almanya’nın Frankfurt şehrinde geçirdiği senelerden sonra Türkiye’ye dönme kararı verir ve geldiği ayların flaş haberleri arasında yer alan “Kars’taki kadınların intiharı” konularının üzerinde gazetede yayımlayabileceği bir araştırma yapmaya karar verir. Bunun için ülkemizde kış aylarının en sert geçtiği dönemde Kars’a gitmeye karar verir.



Kars’a geldikten sonra üniversite yıllarından tanıdığı arkadaşlarını bulur hatta üniversiteden tanıdığı ve boşandığını duyduğu eski aşkı sayılabilecek olan İpek’in sahibi olduğu otele yerleşir. Bütün olanlar boyunca bu otelde kalır.

Ka’nın Kars’a geliş sebebi intihar eden genç kızların ve kadınların neden bu yola başvurduklarını öğrenmek, bunları gazetedeki köşesinde yayınlamak ve yapabilirse halka intiharın kötülüklerinden bahsedip halkı bu yönden uzaklaştırmaktır. Tabi bölgeye böyle ünlü gazetecilerden ve sanatkarlardan fazla gelen olmadığı için halk önce onu yadırgar ama Türk halkının en büyük özelliklerinden misafirperverlikten de vazgeçmezler.

İpek’e aşık olan Ka tüm bu olayların yanında kendinin ne kadar tehlikelerin içinde olsa dahi kendinin İpek’in yanında ve mutlu olduğunu hisseder. Ama bu mutluluğun gerçek mi yoksa hayali mi olduğunu anlayamaz...

Kitap bu şekilde devam ediyor ve Ka'nın Kas'tan ayrılıp Frankfurt'ta öldürülmesinin ardından  onun ve şiirlerinin izini süren Orhan'ın önce Frankfurt'ta sonra Kas'ta arkadaşının ve kaybolan 19 şiirin izini sürmesiyle sonlanıyor... Sonlanırken de bir çok soru işareti bırakıyor...

Sonuç olarak, Kar, Kara kitap kadar zihnimi yormadı...



Benim Adım Kırmızı kadar da sürükleyici gelmedi bana...


Ama yine de çok sevdim... Kar manzarası altında yaşanan Kars romanını ...

NOT: FOTOLAR NETTEN ALINTIDIR...

15 yorum :

  1. ASLINDA KİTAPLARIN HEPSİ MEVCUT AMA ÜŞENDİM FOTOĞRAFLAMAYA.. BİR DE HAVA KAPALIYDI...ÇEKMEYE YELTENDİKLERİM DE KÖTÜ ÇIKTI...

    YanıtlaSil
  2. Kar'ı ilk yayınlandığında, kadın intiharlarının çok yoğun olarak gündemde olduğu dönemde okumuştum. Belki gündemin de etkisiyle hararetle okuyup bitirmiştim. Şiirler konusunda aklımda kalan sadece Coleridge. Ama bu Coleridge'in ard arda başka kitaplarda da önüme çıkmasıyla bende oluşan meraktan. Geriye dönüp baktığımda hangisi güncelliğini yitirmez, aynı zevkle okurum diye düşündüğümde Benim Adım Kırmızı'nın tüm çekiciliğine rağmen Kara Kitap'ı tek geçerim.

    YanıtlaSil
  3. bende okumuştum bu kitabı hala aklımdadır...

    YanıtlaSil
  4. Orhan Pamuk en sevdiğim yazarlardan biri..Her ne kadar siyasi görüşlerinden dolayı kendisini sevmesem de ,gerçekten iyi bir yazar olduğu kanaatindeyim.Ben de bahsettiğin kitaplarını okumuştum.Kar da çok güzeldi ama bence en güzel kitabı Benim Adım Kırmızı...Beyaz Kale de süperdi.Tavsiye ederim..

    YanıtlaSil
  5. Merhaba arkadaşım:) Blogunuzu gezdim emek dolu emeğinize sağlık. Kitap okumayı seven biri olmanız beni mutlu etti yeni bir yazar olarak. Ben 2008 yılında ilk şiir kitabım Çırpınış ı yazdım şimdiyse blog yazarıyım bloguma beklerim beni izlemeye alırsanız mutlu olurum ilerleyen senelerde yeni kitaplarım raflardaki yerini alacak çabarım çırpınış bunu için:))sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  6. sevgili sarkaç ben biraz geç kaldım kitabı okumaya.. bu kitap çıktığı dönemlerde ben polisiye gerilim Grange, Dan brown okuma hastalığına tutulmuştum.... keşke daha önce okusaydım belli konular beni ahatsız etse de sevdim kitabı...

    YanıtlaSil
  7. kara kitap beni biraz yordu.. hızla akmadı... ama yine de güzeldi...

    YanıtlaSil
  8. ben de Orhan pamuk'un konu seçimini takdir ediyorum... sevgii An Ek Zu Ra...

    YanıtlaSil
  9. ben kendi adıma bir kitabı yazarın siyasi fikirleri, yaşantısı vb. göz ardı ederek okuyorum... zaman zaman siyasi fikirlerini desteklemesem de romancı olarak kaleminin gücünü takdir ediyorum...

    YanıtlaSil
  10. Ben de beyaz kalenin konusunu okudum ve ilgimi çekti en kısa sürede okuyacağım inşallah sevgili Filiz...

    YanıtlaSil
  11. en kısa sürede ziyaretine geleceğim sevgili Banu.... Abim de çıkardı şiir kitabı.. inşallah her şey istediğin gibi olur.. çok kitap okurum ama şu aralar askıya almak zorunda kaldım bebekten dolayı sırası geldikçe geçmişte okuduklaımdan ve okumakta olduklarımdan bahsedeceğim... yeni paylaşımlarda görüşmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  12. Merhabalar
    Çok tatlı bir bloğunuz var :)
    Çekilişinize katılmak isterdim ama ah keşke bi kardeşim yada bi tanıdığım olabilse de şansıma güvenip katılsam çekilişe
    O yüzden umarım işine çok yarayacak birine gider
    :)

    YanıtlaSil
  13. Ah Emine'ciğim ben Grange hastalığından hala kurtulamadım. Midem bulana bulana okumaya devam ediyorum.

    YanıtlaSil
  14. ben bu karı yıllar önce aldım ancak ne zaman elime aldıysam içim bayıldı ve hep bıraktım... Çok tasvirli romanları sevmiyorum ben daha akıcı olunca elimden bırakmadan bitiririm... Neyse sözün kısası sayende halen okumayamadığım kitabı hatırlatmış oldun, belki bir daha denerim...

    YanıtlaSil
  15. merhaba.orhanpamuk'u yazar olarak çok severim.ilk okuduğum kitabı yeni hayattı.çok sevmiştim.en beğendiğim ise benim adım kırmızı.beyaz kale de güzel.olayları biraz yavaş ilerletse de kendini okutuyor...

    YanıtlaSil

Yorum yazmak için vakit harcadığınız için Teşekkürler...

Yorumlarınız benim için değerlidir.ELLERİNİZ DERT GÖRMESİN..SEVGİLER...

Yorumunuz blog sahibininin onayından sonra görülecektir.