26 Ocak 2011 Çarşamba

HUMUS


Karın halen devam ettiği soğuk bir Trakya akşamından merhabalar!... Daha önce paylaşmışmıydım bilmiyorum ama ben eş durumundan Tarsus'luyum, bazen yemek zevki olarak da Tarsus'lu olduğumu düşünüyorum... Tarsus, Hatay, Adana, G.Antep'in yemek kültürleri beni cezbediyor (acı hariç...) Geçtiğimiz günlerde peçete yüzüklerini yayınlayınca bugün de geçtiğimiz hafta yapmış olduğum "HUMUS"u görücüye çıkarayım dedim.....

Yemek tarifi yapma konusunda çok başarılı değilimdir aslında. Çünkü ilk yaptığımda ölçü kullanırsam sonraki yapışlarımda göz kararı yaparım.. Böylece bir kaç kez yaptıktan sonra da kendi göz kararı ölçülerimi oluşturmuş olurum... Bu konuda yemek blogu olan arkadaşlarımı yürekten kutluyorum...


Humus Akdeniz, özellikle Tarsus, Adana, Hatay... yörelerinde sıkça tüketilen bir yemektir. Tarifini aradığınızda karşınıza meze olarak çıksa da aslında başlıbaşına bir yemektir...(Sadece humus satan restorantlar çok sayıda mevcuttur yörede...) Son dönemlerde pastırmalısı, sucuklusu revaçta olsa da soğan ve turşu ile çok iyi arkadaşlık yapar....


Ve.. gelelim son derece basit yapımına.... Göz kararı ile yaptığım için malzeme miktarını tahmini vereceğim siz zevkinize göre arttırıp, azaltabilirsiniz...

2 bardak haşlanmış nohut
1/2 bardak tahin (isteğe göre arttırılabilir)
1 limon suyu
3 diş sarımsak
1/2 bardak su

Tüm bu malzemeler, rondo ya da blender yardımı ile ezilir ve pürüzsüz hale getirilir... Üzeri nane, sumak, kırmızı biber ve tereyağı ile süslenerek servis edilir...


Meze olarak ılık tüketilebileceği gibi, yemek olarak da daha sıcak tüketilebilir.. Ben malzemesi ağır ve yoğun olduğu için yemek olarak tüketmeyi tercih ediyorum... Ama ziyafet sofralarına da meze olarak çok yakıştığını düşünüyorum... Akdeniz yöresine ait en sevdiğim lezzetlerden biridir... Tabii içli köfte, kaburga dolması, karakuş, kerebiç, karın mumbar dolması, fındık lahmacun, tantuni, bicibici ve adana kebap da asla "HAYIR" diyemeyeceğim diğer lezzetlerdir...

Yavaş yavaş öğreniyorum yapımlarını da fırsat buldukça paylaşmak dileğiyle....

Denemek isteyenlere AFİYET OLSUN!..

25 Ocak 2011 Salı

KOKOŞ PEÇETE YÜZÜKLERİM

Karlı bir Trakya akşamından hepinize merhabalar sevgili Dostlar...! Uzun zamandır yapmayı planladığım ancak yeni vakit bulabildiğim bir çalışmam ile karşınızdayım... Satın aldığım dore peçete yüzüklerim vardı fakat ben yemek takımlarımın üzerindeki çiçeklere uygun peçete yüzükleri yapmayı planlıyordum ne zamandır.. kısmet bu güneymiş...
Başlangıçta yüzüğün tabanı için ne kullanacağıma karar veremedim..
Tuvalet kağıdı rulosundan, damacana kapağına kadar bir çok alternatif düşündüm.. Ama sonunda dayanıklılık bakımından perde halkalarının daha kullanışlı olacağına karar verdim... 2 kutu perde halkası aldım..( 1 kutuda 16 adet var...) Aslında beyazını aradım ama sadece pembe ve mavisini bulabildim... Bildiğim kadarıyla her rengi ve ahşap olanları da var.. Neyse Eskişehir'e gidince de onlardan alırım inşallah...


Peçete halkalarımı 4 adet 6'şarlı, 1 adet de 8'li gruba ayırdım... Ve çalışmayı düşündüğüm renklerdeki kurdelerle sararak kapladım....


Ardından halkaları kapladığım renge uygun renlerdeki kurdelerle katlamalı gül tekniği ile 12 pembe, 12 lila, 12 mor küçük ve 8 adet de büyük lame gül yaptım...


Küçük güllerimi 3'erli demetler haline getirdim....


Ana malzemeleri hazırladıktan sonra peçete yüzüklerimi monte etmeye başladım...(dağınıklığın kusuruna bakmayın lütfen...)


Önce lame yüzüklerin üzerine yine lame rekte olan yaprakları monte ettim.. Üzerlerine de lame gülleri yerleştirdim... En son beyaz kurdele ve lame pullarla lame peçete yüzüklerimi tamamladım...

Ardından yeşil ile fiyonk ve dönenceler yaptım, pullar ve organze kurdelerle süslenen peçete yüzüklerimizin üzerlerine en son gül demetlerini monte ederek tamamladım...


Böylece 3 takım peçete yüzüğümüz oldu... Diğer iki takım, henüz çiçeklerini ve süslemelerini nasıl yapacağıma karar veremediğim için bekliyorlar....


Lame peçete yüzüklerimizin bitmiş hali.....(Bu peçete yüzüklerini çok güzel ikramlar yaparak bizi sık sık bir araya getiren güzel yürekli ve çok becerikli bir öğretmen arkadaşıma hediye etmeyi düşünüyorum... İnşallah en kısa sürede karar verir de nefis tarifleriyle aramıza katılır...)


Lila ve mor yemek takımıma uygun olarak yaptığım peçete yüzüklerimin bitmiş hali... (Bunlar benim için...)


Bunlar da şu an nişanlı olan kuzenim için... Yapılacak daha iki takım daha var.. İnşallah onları da bir an önce tamamlar sizlerle paylaşırım.... En çok hangini beğendiniz... Yapacağım yeni iki takım için de önerilerinizi bekliyorum...

SEVGİYLE KALIN.....

TEKRARLANAN ÇEKİLİŞİMİZ......

MERHABALAR, Sevgili dostlar, biliyorsunuz geçtiğimiz hafta 16. ocak 2011'de çekilişini yaptığımız bir bebek takımızı vardı ve talihlimiz 4 numaralı yarışmacımız Özge Bartın'dı. Bloguna ve mail adresine mesaj bırakmama rağmen arkadaşıma ulaşamadım...

Çekilişten sonraki 1 haftada talihliye ulaşamazsam çekilişi tekrarlayacağımı söylememe rağmen 2 gün daha arkadaşımın dönüşünü bekledim.. Ancak kendisinden haber alamadım... Ve.. çekilişi tekrarladım...Umarım arkadaşımın başına olumsuz bir şey gelmemiştir...


Yeni talşihlimiz 8 numaralı arkadaşımız AGONYA82.. İnşallah arkadaşıma en kısa sürede ulaşır ve söz verdiği sorumluluğumu yerine getiririm...

Bu arada SEVGİLİLER GÜNÜ için hazırlamış olduğumuz HEDİYE kampanyamız devam etmektedir katılmak isteyeler BURAYA....

Daha önce açmış olduğum, fakat kullanmadığım blogumu kampanyalar için kullanmaya başladım.. İlgilenenler BURAYA....

Hatırlatma amacıyla listeyi tekrar yayınlayayım... 
  1. Yaşamla Dans
  2. N_Akça
  3. Zeynep78
  4. Özge Bartın
  5. Hülya
  6. İncesaz
  7. Sema
  8. Agonya82
  9. Nur ve Hobileri
  10. Gull/inn
  11. Sacide
  12. Ebruli Günler
  13. Nevali
  14. Kampanya da Nasip İşi
  15. Süprizler Diyarı
  16. Tuğba
  17. Zeynep Çeyiz Evi
  18. Özlem
  19. Jasmin
  20. Suden Bebek
  21. Yasemoskan
  22. Ladygreenriver
  23. Gülsüngül
  24. Melosh
  25. Narinim
  26. Çılgın Eltiler
  27. İrem'in Annesi
  28. emnsz
  29. PınarlaBaşbaşa
  30. Ev Kuşu
  31. Aslıhan
  32. Gizemli Tosbaga
  33. Ülgen
  34. Sevda
  35. Ay Işığım
  36. Lila Hand Craft
  37. Suzann
  38. Ferhan
  39. Ereknur
  40. Sevdasu
  41. Selda
  42. Berna
  43. Kampanyalar Mekanı
  44. Permaren
  45. Ageyle Annesi
  46. Hayat Kafe
  47. Ceren
  48. Neşeli 23
  49. World of Venüs
  50. Futbol Hastası Hatun
  51. Zuhal Abdioğlu
  52. nilmoon
  53. Asosh
  54. Gözde
  55. Swotpisces
  56. Sudenaz07

22 Ocak 2011 Cumartesi

İLK HEDİYEM......

Geçtiğimiz günlerde katıldığım çekilişlerden birinde şans yüzüme güldü sonunda... http://allaboutskincareblog.blogspot.com/'dan hediyeler kazandım....Ve hediyelerim dün elime ulaştı... Zariflik yapıp, bebeğim için de hediye gönderen arkadaşıma teşekkür ediyorum...


Bu arada geçtiğimiz hafta blogumda gerçekleşen çekiliş talihlisi sevgili Özge Bartın'ın adresi mail adresine ve bloguna mesaj bıraktığım halde bana ulaşmadı.. Bir an önce hediyesini gönderip, sorumluluğumu yerine getirmek istiyorum... Yarına kadar bana ulaşmazsa çekilişi tekrarlayacağım....

21 Ocak 2011 Cuma

ANNECİĞİMİN GELİNLİK ŞALI.....

MERHABALAR, Sevgili dostlar, hafta sonuna saatlerin kaldığı, soğuk ama güneşli bir Saray öğleninden sevgiler hepinize.....
Ne zamandır kendime ve kız kardeşime şal örmek istiyorum ama bir türlü kısmet olmuyor... İplerimi aldım, HANIMELİM'den şema da buldum ama bir aksiliktir gidiyor bir türlü başına oturamıyorum... Ben örmesem de sağ olsun sevenlerim bu açığı gideriyorlar...

Birazdan sizlerle paylaşacağım şal, annemin gelinlik şalı... O da benim 30 yıllıklar kategorisinden yani....


Şalımız şimdi piyasada var mı bilmiyorum ama beyaz kalın orlon ip ile örülmüş....



Şalımızın en geniş kısmında 8 motif kullanılmış.... Her sırada 1 motif eksiltilerek 1 motife düşülmüş... Yani 36 adet bütün papatya motifi kullanılmış... Ardından sıralar arasındaki verevliği vermek için de 9 adet yarım papatya motifi kullanılmış....Şal bittikten sonra omuza gelecek kısım oyalanmış...


Motiflerin yakından görünüşü....


Biraz dolgulu ve el oyalayıcı görünüyor ama annem gibi sabırlı bir insanı yaparken çok zorlamamıştır herhalde.... Şalımız en son olarak saçaklarla süslenmiş...


Şalımızın zamana tek meydan okumayan tarafı rengi.. Biraz sararmış... Eminim ilk örüldüğünde daha güzeldir görünüm olarak.... 

Ama içinde barındırdığı anıları düşünecek olursak, bu sararmışlık benim için çok daha değerli... Bu güne kadar muhafaza edilmiş bu şala bir şey olacak diye çok az kullanıyorum.. Yıkamaya bile korkuyorum.. İnşallah uzun yıllar daha omuzlarımızı ve yüreğimizi ıstmaya devam eder... Ören ellerin dert görmesin annem....

HAYIRLI CUMALAR !...

20 Ocak 2011 Perşembe

PEMBE ŞAPKA VE BERE TAKIMI

Merhabalar, sevgili dostlar, kış güneşinin hüküm sürdüğü ılık kış günleri yaşamaktayız şu günlerde Trakya'da....Bu sene izinde olmamdan mıdır bilinmez pek kullanamadım kışlıklarımı...

Paylaşmak için fotoğraf ararken arşivimden bu bere ve kaşkol takımıyla karşılaştım.... Dedim ya bu kış kullanamadım kışlıklarımı, unutmuşum bir köşede bere ve kaşkol takımımı....(şiir gibi oldu...)


Bere ve kaşkol takımımızın yapımında 300 gr. Ören Bayan Pırlanta Batik ip kullanıldı. Ve... 4 numara şiş....


Önce bere örüldü...


Arta kalan tüm ip ile de kaşkol yapıldı....


Bere ve kaşkolumuzun yapımında "nohut" örneği kullanıldı....


İki küçük çiçek ve iki inci ile süslenen takımımız kışın soğuk günlerinde beni korumak için hazır oldu....

16 Ocak 2011 Pazar

GENÇ ŞAİRİMİZDEN SEVGİLİLER GÜNÜ HEDİYESİ ....

Yangından Sonra Bile
dün şuracıktaydın ellerimle koydum
bulamıyorum şimdi
deliyim bu yüzden
galiba çokça tedirgin
ya bir daha dokunamazsam


gözümün önüne geldikçe
sıtma tutuyor vücudumu
ayyaş olsam belki dayanabilirdim
benim değilsin


hangi vakit seni düşlesem
yarı baygın bir mezar kuşu konacak
omuzlarıma
başka bir kadının kulaklarını
öpüyor olacağım zevksiz


neden aynı zulüm ikimize
AYTAÇ ÖZTÜRK

Yaklaşmakta olan 14 Şubat Sevgililer günü dolayısıyla, şanslı 5 izleyicimize Kızımın Amcası, Sevgili Ağabey'imiz Aytaç Öztürk'ün isme imzalı ilk şiir kitabı "ŞİRAZ GÖZLERİ"ni hediye ediyoruz.....


Kitabımızda yukarıda yayıladığım şiir dışında 78 şiir bulunmaktadır... ve şiirlerin tamamı uzun yıllar sonunda,  yaşanmışlıklar sonucu yazılmıştır....Kitabın 1. ve 2. bölümü ikiz yeğenlerimiz Ayberk ve Gökberk'e 3. bölümü ise güzel kızıma ithaf edilmiştir...(Ne şanslı yeğenler bunlar,  kendilerine ithaf edilmiş şiirler bile var....)


KATILIM KOŞULLARIMIZ
1. Blogumun izleyicisi olmanız ve kampanyayı en az bir resim kullanarak duyurup link ve mail adresiniz ile birlikte yorum bırakmanız...

2. ŞİİR OLMADAN ASLA adlı blogu izlemeniz....... 

3. Blogu olmayanlar arkadaşlar, Facebook ve Twitter'de duyurmanız. Link vermeniz....

AYRICA;

Kitaba sahip olmak için çekişi beklemek istemeyenler kitabı satın almak isteyenler....NET KİTAP adresinden alabilirler....

Çekiliş yapılırken  ticari bir kaygı bulunmamaktadır. Şiirleri ücretsiz okumak isteyenler....ANTOLOJİ adresinden okuyabilirler....


Yarışmaya katılım 16 ocak 2011 - 06 Şubat 2011 tarihleri arasındadır..... 06 Şubat 2011, saat 23:59 'dan sonraki, adsız ve linksiz katılımlar kabul edilmeyeceklerdir. Verilen linkler kontrol edilecek şartların tamamını yerine getirmeyenler çekilişe dahil edilmeyecektir....

Çekiliş 07.Şubat. 2011 tarihinde yapılacak, ulaşım bilgileri de tarafımıza ulaşır ulaşmaz kargo'ya verilecektir.....Kargo tarafımızdan karşılanacaktır....


HERKESE BOL ŞANSLAR......

ÇEKİLİŞ SONUCUMUZ....


Çekilişimiz Random.Org. ile gerçekleşti.....Sonucunda Özge Bartın arkadaşımız kazandı.... En kısa sürede arkadaşım benimle irtibata geçerse hediyesini gönderirim.....

KAMPANYA KATILIMCILARIMIZ....

  1. Yaşamla Dans
  2. N_Akça
  3. Zeynep78
  4. Özge Bartın
  5. Hülya
  6. İncesaz
  7. Sema
  8. Agonya82
  9. Nur ve Hobileri
  10. Gull/inn
  11. Sacide
  12. Ebruli Günler
  13. Nevali
  14. Kampanya da Nasip İşi
  15. Süprizler Diyarı
  16. Tuğba
  17. Zeynep Çeyiz Evi
  18. Özlem
  19. Jasmin
  20. Suden Bebek
  21. Yasemoskan
  22. Ladygreenriver
  23. Gülsüngül
  24. Melosh
  25. Narinim
  26. Çılgın Eltiler
  27. İrem'in Annesi
  28. emnsz
  29. PınarlaBaşbaşa
  30. Ev Kuşu
  31. Aslıhan
  32. Gizemli Tosbaga
  33. Ülgen
  34. Sevda
  35. Ay Işığım
  36. Lila Hand Craft
  37. Suzann
  38. Ferhan
  39. Ereknur
  40. Sevdasu
  41. Selda
  42. Berna
  43. Kampanyalar Mekanı
  44. Permaren
  45. Ageyle Annesi
  46. Hayat Kafe
  47. Ceren
  48. Neşeli 23
  49. World of Venüs
  50. Futbol Hastası Hatun
  51. Zuhal Abdioğlu
  52. nilmoon
  53. Asosh
  54. Gözde
  55. Swotpisces
  56. Sudenaz07
Merhabalar sevgili dostlar, çekiliş için gelen yorumlardan katılımcıları ve kendi yorumlarımı ayıkladıktan sonra ortaya yukarıdaki listemiz çıktı. Çekilişme katılan, bloglarında ve Facebook ve Twitter'da duyuran tüm arkadaşlarıma teşekkürler... Sonucu birazdan paylaşacağım.....

15 Ocak 2011 Cumartesi

DENEDİM BİLİYORUM...

Bu gün kahvaltıdan sonra çay keyfi yaparken kapımızı kurye çaldı.. Ve.. DENEDİM BİLİYORUM'dan denememiz için gönderilen paket geldi....
Paketimizin rengi son derece güzel.....


İçinden güzel kızımın denemesi için gönderilen içinde 2'şer adet Ultra Prima Premium Care bebek bezi olan 3 paket ve 2 adet mektup çıktı.... 


Aslında ürünü bebeğim ilk doğduğu, tuvaletinin daha sıvı olduğu dönemlerde kullanmış ve çok da memnun kalmıştım....Ürün gerçekten iddiasını kanıtlar nitelikteydi... Ürünler için hem (Pamper's)Ultra Prima'ya hem de Denedim Biliyorum'a teşekkür ediyorum...... 

Not: Çekiliş için katılım süresinin dolmasına az kaldı.... Haydi arkadaşlar bu son saatleri iyi değerlendirin.....

13 Ocak 2011 Perşembe

SONUNDA BİTİRDİM.....


Uzun süre önce başladım. Orhan Pamuk'un Kar Romanına... Öyle uzun oldu ki... Araya öyle şeyler girdi ki, bir türlü bitiremedim dikkatimi verip... Sonunda bitirdim... Ama bir kitabı bitirmenin huzurunu yaşayamadım bir türlü..., kafamdaki soru işaretlerinden dolayı...En merak ettiğim de kitapta adı geçen 19 şiir... Keşke Orhan Pamuk adı geçen şiirlerin olduğu bir de şiir kitabı çıkarsa....Sonuç olarak severek okudum.. Doğubayazıt'ta görev yaptığım için tanıdık gelen bazı ayrıntılar vardı...


Olaylar Kars ilinde geçmektedir. Bir gazetede köşe yazarlığı yapan ve ünlü bir şair olan Kerim Alakuşoğlu (kitabın bütününde ondan “Ka” olarak bahsediliyor) Almanya’nın Frankfurt şehrinde geçirdiği senelerden sonra Türkiye’ye dönme kararı verir ve geldiği ayların flaş haberleri arasında yer alan “Kars’taki kadınların intiharı” konularının üzerinde gazetede yayımlayabileceği bir araştırma yapmaya karar verir. Bunun için ülkemizde kış aylarının en sert geçtiği dönemde Kars’a gitmeye karar verir.



Kars’a geldikten sonra üniversite yıllarından tanıdığı arkadaşlarını bulur hatta üniversiteden tanıdığı ve boşandığını duyduğu eski aşkı sayılabilecek olan İpek’in sahibi olduğu otele yerleşir. Bütün olanlar boyunca bu otelde kalır.

Ka’nın Kars’a geliş sebebi intihar eden genç kızların ve kadınların neden bu yola başvurduklarını öğrenmek, bunları gazetedeki köşesinde yayınlamak ve yapabilirse halka intiharın kötülüklerinden bahsedip halkı bu yönden uzaklaştırmaktır. Tabi bölgeye böyle ünlü gazetecilerden ve sanatkarlardan fazla gelen olmadığı için halk önce onu yadırgar ama Türk halkının en büyük özelliklerinden misafirperverlikten de vazgeçmezler.

İpek’e aşık olan Ka tüm bu olayların yanında kendinin ne kadar tehlikelerin içinde olsa dahi kendinin İpek’in yanında ve mutlu olduğunu hisseder. Ama bu mutluluğun gerçek mi yoksa hayali mi olduğunu anlayamaz...

Kitap bu şekilde devam ediyor ve Ka'nın Kas'tan ayrılıp Frankfurt'ta öldürülmesinin ardından  onun ve şiirlerinin izini süren Orhan'ın önce Frankfurt'ta sonra Kas'ta arkadaşının ve kaybolan 19 şiirin izini sürmesiyle sonlanıyor... Sonlanırken de bir çok soru işareti bırakıyor...

Sonuç olarak, Kar, Kara kitap kadar zihnimi yormadı...



Benim Adım Kırmızı kadar da sürükleyici gelmedi bana...


Ama yine de çok sevdim... Kar manzarası altında yaşanan Kars romanını ...

NOT: FOTOLAR NETTEN ALINTIDIR...

11 Ocak 2011 Salı

HEDİYELİK BEBEK YELEKLERİ

MERHABALAR !
Evime çok yakın bir okulun kermesinde hediye verilmek üzere keyifle ördüğüm bebek yelekleri ile karşınızdayım.... Yeleklerimizin ikisine toplam 200 gr. ip kullanıldı. Pembe ip ile süslenen yeleğe ipin yaklaşık 120 gr., sarı organze dantel ile süslenene ise 80 gr. kadarı kullanıldı....Gelelim yeleklerimizin yapılışına....


Yeleklerimize yakadan başlanıyor... 90 ilmek ile haroşa öreek başlıyoruz....


10 sıra haroşa ördükten sonra 2 ilmek düz örüp, 1 ilmek boş alarak ilmek sayımızı, 127 ilmeğe çıkartıyoruz. 12 sıra düz ve 6 sıra haroşa ördükten sonra yine 2 ilmek düz örüp 1 ilmek boş alarak 185 ilmeğe ulaşıyoruz...12 sıra düz ve 6 sıra haroşa ördükten sonra ilmeklerimizi, 28 ilmek (ön), 40 ilmek (kol), 49 ilmek (arka) 40 ilmek (kol), ve 28 ilmek (ön) olmak üzere 5 parçaya ayırıyoruz.


Diğer ilmekleri örmeden bekletirken, kol için ayırdığımz 40 ilmeği 1 ilmek örüp, 1 boş alarak 79 ilmeğe çıkıyoruz. 12 düz sıra ördükten sonra 6 sıra haroşa örerek kesiyoruz.


Kol boyunu oluşturan kısımları uç uca getirerek, 19 ilmek çıkartıp bu ilmekeleri gövdeye ekliyoruz. Her iki kola aynı işlem uygulanınca gövdemiz 143 ilmek oluyor. Bu ilmekler üzerine 13 düz, 12 haroşa baklava dilimini yerleştiriyoruz (Desenin en geniş kısmı 9, en dar kısmı 1 ilmek olacak şekilde)


4,5 baklava dilimi yaptıktan sonra, haroşa örerek yeleğimizin akıllı iple örülen kısmını tamamlıyoruz. Pembe ip ile oya ve çiçek süsleri yaparak kullanıma hazır hale getiriyoruz....



Sarı organze fırfırlı yeleğimizi de aynı şekilde örüyoruz.. Farkı daha önceki yeleğimize 90, bu yeleğimize ise 80 ilmekle başlanması.....


Boyunda 4 baklava dilimi yapılması....


Ve hazır organze fırfır ile süslenmesi....

Kermes esasında kime nasip oldular bilmiyorum. İnşallah bu yelekleri giyen bebeklere uğur getirirler... Siz hangisini daha çok beğendiniz ?.... 

7 Ocak 2011 Cuma

DALGALI JİLE - 2

MERHABA SEVGİLİ DOSTLAR, yorumlarla gelen istekler üzerine daha önce yayınladığım fakat, dikkatimden kaçan ayrıntıları istek geldikçe tekrar ele amayı düşünüyorum. Bu konuda önerilerinize açığım... İlk olarak daha önce yayınladığım "Dalgalı Jile"nin örneği ile ilgili ayrıntıları "ADSIZ" arkadaşımın isteği üzerine tekrar ele aldım. İnşallah arkadaşımın işine yarar...

 Jilemize 105 ilmek ile başlıyoruz. 4 sıra haroşa örüyoruz…Haroşadan sonra düz örgüye geçiyoruz.. Düz örgüye geçerken örneği de kuruyoruz..

1. SIRA  – (ÖN SIRANIN TAMAMINI DÜZ ÖRÜYORUZ , RENKLİ GÖSTERİLEN KISIMLAR 2 ‘Lİ DİREKLER ARASINDAKİ DİLİMLERİ GÖSTERİYOR…) 9 ilmek ör, 1 boş al, 2 ör, 1 boş al, 15 ilmek ör, 1 boş al, 2 ör, 1 boş al, 15 ilmek ör, 1 boş al, 2 ör ,1 boş al, 15 ilmek ör, 1 boş al, 2 ör ,1 boş al, 15 ilmek ör, 1 boş al, 2 ör ,1 boş al, 15 ilmek ör, 1 boş al, 2 ör, 1 boş al, 9 ilmek  ör.
2. SIRA -  ( ARKA SIRA TERS ÖRÜLÜRKEN, BİRLİKTE ÖRÜLEN (TOPLANAN İLMEKLER) DÜZ ÖRÜLÜYOR.) 2  ilmek ters ör, 2 ilmek birlikte düz ör, 6 ters ör (boş alınanla birlikte), 2 ters ör, 7 ters ör, 3 birlikte düz ör, 7 ters ör, 2 ters ör, 7 ters ör, 3 birlikte düz ör, 7 ters ör, 2 ters ör,2 ters ör, 7 ters ör, 3 birlikte düz ör, 7 ters ör, 2 ters ör, 7 ters ör, 3 birlikte düz ör, 7 ters ör, 2 ters ör, 7 ters ör, 3 birlikte düz ör, 7 ters ör, 2 ters ör, 6 ilmek ters ör, 2 birlikte ilmek düz  ör, 2 ilmek ters ör.
2. Sırada düz örülen kısımlar, ön yüze düğüm gibi çıkıyor ve desen oluşturuyor… Jilemizin ilk 5 dilimini bu şekilde örüyoruz….Örneğin tek püf noktası şu; ilk sırada boş  ilmekler alarak ajur yaparken arttırdığımız ilmekleri arka sırada birlikte örerek (toplayarak) eski sayısına düşürmek.. İlk sıra sonunda  12 ilmek artan başlangıç sayımız, ters sırada 117’den yine 105’e düşerek sabitleniyor…

6. Dilime geçtikten sonra eksiltme ve boş alma işlemlerini hem arka hem de ön sırada yaparak her sırada 12 ilmek eksiltiyoruz.. Taa ki 15 ilmek üzerine kurduğumuz desen 7 ilmeğe düşene kadar (2 ilmeklik direklerimizin arasındaki sayı). Desenimiz 7 ilmeğe, örgümüzün tamamı  (57 ilmeğe düşene kadar….) 57 ilmeğe düştüğümüzde yanlardaki 9 ilmek 5 ilmeğe düşmüş oluyor… 7. Dilimi de bu şekilde tamamlayarak beyaz renge geçiyoruz.

15 sıra düz ördükten sonra, kol oyuntusuna yer hazırlama için sıra başından ve sonundan10’ar ilmek haroşa örüyoruz. Haroşa 6 (3 ön, 3 arka)  sıra olduktan sonra 10 ilmeğin 5’ini kesiyoruz, 5’ini kolun devamı için bırakıyoruz. (ön ve arka bu kısma kadar aynı yapılıyor.) Jilemizin önüne, kol oyuntusunu yaptığımız sırada yaka oyuntusu için ortadaki 21 ilmeği haroşa örüyoruz. 8 (4 ön, 4 arka) sıra horoşa ördükten sonra 13 ilmeği kesiyoruz. 8. Haroşa sırasında, yakanın her iki tarafından 1’er ilmek keserek yakayı yuvarlıyoruz. Yaka kesimi tamamladıktan sonra yanlarda 14’er ilmek kalan askıları ( 3 ilmek haroşa, 8 ilmek düz, 5 ilmek haroşa) 15 sıra ördükten sonra , 6 sıra haroşa ördükten sonra önü tamamlıyoruz…

Jilemizin arka kısmını, kol oyuntusunu yaptıktan sonra, 25 sıra düz ördükten sonra, ense oyuntusu için ortadaki 21 ilmeği haroşa örüyoruz. 8 (4 ön,4 arka)sıra haroşa ördükten sonra ortadaki  15 ilmeği bir kerede kesip, arka askılarını örmeye başlıyoruz. Arka askıları ense oyuntusunu yaptıktan sonra, 5 sıra düz,8 (4 ön, 4 arka) sıra haroşa örerek tamamlıyoruz. Arka askılar üzerine 2’şer tane ilik açıyoruz. 

Jilenin üst bedeninin etrafını sık iğne ile geçtikten sonra, basit bir çiçekle tamamlıyoruz... Aslında yakanın etrafını tamamen işlemeyi düşündüm fakat, hırka içinde görünmeyeceği için tek çiçekte karar kıldım....

Sevgili Dostlar, blogumda yer almasını istediğiniz ayrıntılar ile ilgili düşüncelerinizi yorum olarak bırakırsanız bana yol göstemiş olursunuz... Şimdiden teşekkürler...Yardımcı olabileceğim konularda ben de elimden geleni yapmaya çalışırım... Herkese Hayırlı Cumalar...